ROMANTİZM



18. yüzyılın sonunda ortaya çıkan ve 19. yüzyılın ortalarına kadar süren akımdır. Bu akım edebiyat, felsefe, müzik ve mimarlık gibi alanlarda görülür. Kendisinden önceki klasizme bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Önceleri Orta ÇaÄŸ’ın edebiyat ve mimarlık yapıtlarını nitelemek için kullanılan romantik sözcüğü, 18 yüzyılın sonlarına doÄŸru, klasik sözcüğünün içerdiÄŸi anlama karşıt bir anlamda kullanılmaya baÅŸlandı. Daha sonra yeni bir edebiyat akımının adı olarak kullanıldı. Bu yeni anlayışta sanatçının kiÅŸiliÄŸi ön plana çıkıyor, sanatçıya yaratma alanında alabildiÄŸine özgürlük tanıyordu. Bu tavrı benimseyen sanatçılar, özellikle edebiyat alanında bir akım oluÅŸturmaya baÅŸladılar. Böylece 19. yüzyılın baÅŸlarında romantizm akımı doÄŸdu ve bu akımı benimseyenlere romantik adı verildi. Rasyonalizmin eleÅŸtirisi, geleneksel toplum düzenine karşı çıkmak, insanlar arasında ırklara ve baÅŸka nedenlere dayanan ayrıma karşı duyarlı olmak bu akımın belli baÅŸlı nitelikleridir. Romantizmin en önemli habercisi Fransız filozof ve yazar Jean Jacques Rousseau’dur. Ama İngiliz yazarlar William Wordsworth ve Samuel Taylor Coleridge’nin 1790 yılında birlikte yayınladığı Lirik Balatlar adlı eser romantizmin bildirgesi sayılır. Yine İngiltere’de William Blake, Almanya’da Friedrich Hölderlin, Johann Wolfgang von Goethe, Jea Paul, Novalis, Fransa’da Chateaubriand ve Madame de Stael ilk romantizm temsilcileridir. Victor Hugo, Alphonse de Lamartine, Alfred de Vigny, Nodier, Soumet, Deschamp, Alfred de Musset, büyük romantik yazarlardır. Türk edebiyatında NamıkKemal’in eserlerinde, Abdülhak Hamit ve Recaizade Mahmut Ekrem’in ÅŸiirlerinde, Tevfik Fikret’in ilk dönem ÅŸiirlerinde romantizmin etkisi açıkça görülür.



Arkadaþýna Yolla
Yazýcý Dostu Sayfa